Yeniden kaynatılmış, temiz, kontamine olmamış içme suyunun tüketilmesi kansere neden olmaz, sizi veya ailenizi zehirlemez. Suyunuz düzenli olarak kontrol edilen bir kaynaktan geldiği sürece, istediğiniz kadar kaynatın.
Bu efsanenin ardındaki fikir, kaynar suyun, içinde bulunan katı maddeleri yoğunlaştırmasıdır. Belki kaynamış sudan sonra kabın yanlarına veya çay ocağının kenarlarına sıkışmış beyaz kireçli şeyler gördünüz (bu sadece zararsız olan kalsiyum). Suyun içinde konsantre olacak kötü bir şey olmadığı sürece, sağlık endişesi yoktur.
Peki ya suyunuzda gizlenen kötü bir şey varsa?
Suyunuz arsenik, kurşun veya nitratlar içeriyorsa, kaynarsa, bu maddelerin konsantrasyonunu yükseltir. Hangi noktada tehlikeli hale geliyor? Söylemesi zor, ama bu yüzden suyun düzenli olarak kontrol edilmesi gerekiyor.
Hem nitrat hem de arsenik seviyeleri düzenlenir ve şehirlerdeki ve şehirlerdeki su kaynakları izlenmelidir, bu nedenle musluk suyunuz şehir suyu kaynağından geliyorsa güvenlidir.
Bu toksik maddeler suya çeşitli şekillerde girebilir. Yeraltı suyu, genellikle gübre içerisinde bulunan kimyasal maddeler olan nitratlar ve doğal olarak veya bir çiftlik veya endüstriyel atıktan ortaya çıkabilen arsenik içerebilir. Kırsal bir bölgede yaşıyorsanız ve bir kuyuya sahipseniz, su test edilmelidir.
Kurşun su kaynağından gelmiyor. Kirlenme evde olur. Kurşun, kurşun lehimle birlikte tutulan veya kurşun ile kaplanmış tanklarda depolanan eski tesisat yoluyla su beslemesini kirletebilir. Kurşuna maruz kalma duygusal ve davranışsal sorunlara neden olabilir. Kurşun artık sıhhi tesisat için kullanılamaz, ancak 1986’dan önce inşa edilmiş bina ve evlerde bulunabilir.